Fearless (Taylor's Version) Albüm İncelemesi ve Yorumu

   

  Taylor Swift'in yeniden kaydettiği ilk albümü Fearless yayınlamış, beni ve birçoğumuzu seneler öncesine götürmüşken biraz daha geçmişte kalıp, Swift'in bu albümdeki şarkıları nelerden esinlenerek yazdığına ve şarkıların kimler hakkında olduğuna bir göz atalım istedim.

    Şarkılara geçmeden önce birkaç şey söylemek istiyorum. Taylor'ın geliştirdiği ve muazzam bir seviyeye çıkardığı vokaliyle bu şarkıları dinlemek çok güzeldi. Taylor'ı 1989 albümü ile tanıyıp sevmeye başlayanlar için Fearless, pek de popüler tercih olmayan ya da sürekli geri dönüp dinlemedikleri bir albüm. Tabii ki istisna olanlar vardır fakat genellikle durum böyleydi ve bu beni üzen bir şeydi. Bu albüm her şeyiyle mükemmel bir albüm ve yeniden kaydedilmesi ile daha çok dinlenip sevildiğini görmek beni ayrı bir mutlu ediyor. 

    Lafı çok uzatmadan 13x2 = 26 şarkıdan oluşan Fearless albümünün şarkılarına bir bakalım:

Fearless

Albüme ismini veren bu şarkıyı Taylor bir gün yaşamayı dilediği en iyi ilk buluşma hakkında yazmak istemiş ve yazarken kimseyle birlikte değilmiş ve birlikte olma ihtimali bile yokmuş. İnsanda gerçekten en iyi elbisesiyle yağmurda dans etme isteği uyandıran bir şarkı yani en azından bende. 

Fifteen

31 yaşındaki bir kadının 15 yaşında olmanın neler getirdiğini, neler hissettirdiği ile şarkı söylemesi albümü ilk defa dinleyecek olanlar için garip gelebilir. Taylor bu şarkıyı lisedeki ilk yıllarından yola çıkarak ve en yakın arkadaşı Abigail’in hikayesi üzerinden yazmış. Şarkıda gerçekten öğreti niteliğinde sözler var. '15 yaşındayken birisi sana seni sevdiğini söylediğinde ona inanırsın', 'Hayatta futbol takımındaki çocukla çıkmaktan daha iyi şeyler yapacaksın fakat ben bunu 15 yaşındayken bilmiyordum' gibi. Şarkıdaki hikaye örgüsü ve Taylor'ın anlatımını övmeme gerek yok zaten hepimiz bunu harika bir şekilde yaptığını biliyoruz. Zaten kendisinin en büyük farklarından birisi de bu.

Love Story

Gelelim Taylor'ın en büyük hitlerinden birisine, Taylor'ın ününü genişleten ve adından söz ettiren Love Story. Hayranı olmasanız bile muhakkak duyduğunuz bu şarkıyı Swift, ailesi ve arkadaşlarının sevmediği bir çocuk hakkında yazmış. Çevresindekiler o kadar çok sevmiyormuş ki Taylor bu çocukla gerçek anlamda sevgili bile olamamış. Ayrıca Taylor şarkıyı Romeo ve Juliet karakterlerini kullanarak yazmıştır.

Hey Stephen

Bir gün Taylor Swift'in adını bir haberde okudum ve kendisini merak ederek google'da aratmam üzerine Fearless albümü olduğunu görüp, albümü malum yerlerden indirmiştim. O zamanlar her şeye sondan başlama takıntım vardı ve albümün son şarkısı olarak Hey Stephen vardı (Normalde dördüncü parça fakat malum yerden indirdiğim için parçaların yeri farklıydı😂), açtım ve dinledim. BAYILMIŞTIM. Abartısız söylüyorum, şarkının melodisi, Taylor'ın sesi, şarkının hikayesi, gülüşü, her şeyi beni etkilemişti. O günden beri bu şarkıyı hiç bıkmadan dinlerim ve bu şarkı benim Taylor ile tanışmamdaki ilk adım olduğu gerekçesiyle benim için çok özel diyebilirim. Evet şimdi bu bir çoğuna saçma gelebilecek hikayemi bir kenara bırakalım.

Taylor'ın söylediğine göre bu şarkıyı turunda açılış sanatçısı olan birisi hakkında yazmış. O kişi ise 2008 yılında turda açılış sanatçısı olan  Love and Theft grubundaki "Stephen Barker Liles". Taylor ondan hoşlanmış fakat gerçek anlamda bunu ona hiç söylememiş ve her zaman yaptığı gibi duygularını şarkıya dökmeye karar vermiş. Albüm çıktığında ise Stephen'a  'Hey, 5.şarkı' diye bir mesaj yollamış. Hikayenin en ilginç yanı ise Stephen'ın da Taylor'dan hoşlanması ve aynı şekilde onun da söylememesi. Stephan'ın zamanında verdiği röportaja göre, o da Swift için bir şarkı yazmış ve bunu ona hiç söylememiş. (Şarkının adı "Try to Make it Anyway")

White Horse

Albümün en duygusal şarkılarından biri olan White Horse, bir ilişkinin tek taraflı yaşanmasının ne kadar zor olduğunu ve tek tarafın sevgisiyle bu işin yürümeyeceğini  anlatıyor. Bana göre şarkının en vurucu sözlerinden bir kaçı şöyle: 'Özür diliyorsun, sadece ihtiyacın olduğunda takındığın melek yüzlü ifadenle', 'Bir gün bana daha iyi davranacak birini bulacağım'

You Belong with Me

Bu şarkı, en yakın arkadaşına aşık olan bir kızın duyguları hakkında. Taylor, hoşlandığı erkeğin kız arkadaşı ile telefonda kavga etmesini duyması üzerine böyle bir şarkı yazmaya karar vermiş. Erkeğin sevgilisi okulun popüler kızı ve erkeğekötü davranan birisi. Bu yüzden Taylor şarkıda onu gerçekten seven kişiyi göremediğini ve bir gün görmesini umut ettiğini söylüyor. You Belong with Me, Taylor'ın bir diğer hitidir ve Love Story gibi Taylor Swift'i Taylor Swift yapan bir diğer şarkısıdır. Ben şarkının hikayesini ve Taylor'ın bu şarkıdaki hikaye anlatıcılığını seviyorum. (Şaşırdık mı? 😇)

Breathe

 Taylor'ın Colbie Caillat ile birlikte yazdığı, ayrılık temalı bu şarkıda, anlatıcı birisine elveda etmek zorunda fakat bu ayrılığın temelinde suçlanacak kimse yok. Çünkü kimsenin bir hatası yok. Bu şarkının bir erkeğe yazıldığı düşünülse de aslında öyle değil. 2 yıl boyunca Taylor ile turlara katılan ve turda keman çalan Emily Poe 2008'de gruptan ayrılma kararı alıp okuluna geri dönmek istemiş. Bunun üzerine Taylor en iyi arkadaşlarından biri olan Emily ile bir daha görüşemeyeceğini ve bir şeyler paylaşamayacak olmanın verdiği üzüntüyü anlatan bir şarkı yazmış. 

Tell Me Why

Bu şarkı Taylor'ın gerçek anlamda birlikte olmadığı ve sürekli ona kalp kırıcı şekilde davranan bir çocuk hakkında. Taylor'a göre bu kişi söyledikleri ile davranışları tutarlı olmayan birisi. Bir gün Taylor Liz Rose'un yanına gitmiş ve bu durumu ona anlatarak bir şarkı yazmak istemiş. Liz, Taylor'a şu an çocuk karşısında olsa ona ne söylerdin diye sormuş ve Taylor 'Tavırlarından bıktım ve yoruldum artık, seni tanımadığımı düşünüyorum' demiş ve böylece şarkının ilk sözlerini yazmışlar. Pek çoğunun en sevdikleri sıralamasında sonlarda yer alsa da ben bu şarkıyı ortalara bir yerlere koyardım. Seviyorum.

“You’re Not Sorry”

Yardımcı yazar olmadan yazılan bu şarkıyı Swift, göründüğü gibi olmayan bir erkek arkadaşı hakkında yazmış. Bu kişi Taylor'dan sırlar saklayan ve ona yalan söyleyen, Taylor'ın ona verdiği ikinci şansları eline yüzüne bulaştıran birisi. Bu yüzden Taylor, her seferinde kendisini inciten bu adama daha fazla dayanamayıp bu kişiden ayrılmış. Bu şarkı albümdeki favori şarkılarımdan birisi. Yıllardır bıkmadan dinlerim ve yeni versiyonu ile en az bi on yıl daha dinlerim... Şarkıda çok sevdiğim ve kendi hayatımın bir dönemiyle bağdaştırdığım güzel sözler de mevcut... 'Sana her seferinde şans verdim ve senin tek yaptığın beni yüz üstü bırakmaktı...Çok masum gözüküyorsun, gerçeği bilmesem sana inanırdım, beni soğukta bekletmeseydin seni tüm hayatım boyunca sevebilirdim. Sırlarla dolu bir tarafın var ve bu sırları öğrenen son kişi olmaktan bıktım' Neyse şarkının tüm sözlerini yazmadan dursam iyi olacak 😄

“The Way I Loved You”

Albümdeki en sevdiğim şarkılardan birisi olan bu şarkıyı Taylor, anlayışlı, düşünceli, saygılı ve sizi çok seven birisi ile birlikteyken bu çocukla tam zıt karakterli olan eski erkek arkadaşınızı özlemeniz hakkında yazmış. Taylor'ın da deyişi ile 'o çocuk sizin kapınızı açar, size çiçekler alır sizin için her şeyi yapar ama siz hiçbir şey hissetmezsiniz'. 

“Forever & Always”

Bu şarkı ise Taylor'ın Joe Jonas ile yaşadığı ayrılıktan yola çıkarak yazdığı bir şarkı. Şarkı ile ilgili konuşurken 'yavaş yavaş adamın benden uzaklaşması ve başka bir kız için benden ayrılması hakkında yazdım' diyor Swift. Zamanında Joe, başka bir kız için Taylor'dan bir telefon konuşması ile ayrılmıştı. Bu şarkını piyano versiyonu da oldukça güzeldi.

“The Best Day”

Bu şarkı Taylor'ın annesine yazdığı bir şarkı. Annesinin her zaman onun yanında olup ona destek olduğunu anlattığı bir şarkı. Taylor ilkokul hayatında zorbalığa uğrayan ve diğerleri tarafından pek sevilmeyen bir çocuktu. Şarkıda yazanlara göre ise bir gün okuldan eve ağlayarak geliyor ve annesi onu öyle görünce Taylor'ı alıp arabaya binip, hiç bilmedikleri yerlere sürüp, güzel bir gün geçiyorlar. Okula dair hiçbir şey düzelmeyecek belki ama seninle en güzel günümü geçirdim diyor annesine. 

Change

Taylor'ın eski kayıt şirketine olan inancı ve güveni hakkında yazdığı bir şarkı. Scott'ın ona yaptıklarından sonra bu şarkıyı yeniden kaydetmek Taylor için oldukça zor olmuş olmalı.

"Jump Then Fall"

Anlatıcının hoşlandığı kişiye seslendiği, ona onu asla terk etmeyeceğini ve zor zamanlarda yanında olacağını söylediği bir aşk şarkısı diyebiliriz bu şarkı için. (Şarkının gizli mesajı 'Geçen yaz büyüleyiciydi' olduğu için ve Taylor albüm yayınlanmadan önceki yaz Joe ile birlikte olduğu için şarkının ona ithafen yazıldığı düşünülüyor. ) 

“Untouchable”

Diğer bir favorim olan bu şarkı aslında bir cover şarkı. “Untouchable” bir rock grubu olan Luna Halo'ya ait. Taylor şarkıyı daha farklı yorumlayarak albüme ekledi. Benim de sevdiğim şarkılardan birisi olur kendisi ve ilk dinlediğim zaman cover olduğunu bilmiyordum. Benim için sürpriz olmuştu. Hatta orijinalini dinlediğinizde Taylor o şarkıyı nasıl böyle soft hale getirebildi diye şaşırabilirsiniz.

“Come In With The Rain”

Taylor'ın Liz Rose ile birlikte yazdığı  bu şarkı, sevdiği adamın ondan hoşlanmasını sağlamaya çalışmaktan yorulan bir kızın bakış açısıyla yazılmış. Ayrıca "come in with the rain" insanların aklını başına toplayıp istediklerinin her zaman yanında olduğunu fark etmeleri anlamına gelen eski bir ifade. Şarkıda da gerçeği anlamak/ görmek anlamında kullanılmış.

“Superstar”

Bu şarkı Taylor’ın ünlü aşkı ve ona ne kadar aşık olduğunu anlattığı bir şarkı. Şarkıda o ünlünün sıradan bir hayranı olduğunu ve adamın onu asla fark etmeyeceğini düşünüyor. Fakat yine de buna rağmen adamın da onunla aynı hisleri paylaştığı hayallerden kendini alamıyor. Bu şarkının Taylor'ın açılış sanatçısı olarak yer aldığı country müzik yıldızı Jake Owen hakkında yazıldığı tahmin ediliyor.

“The Other Side Of The Door”

Bu şarkıda Taylor, istemeden mahvedilen ve tekrar birlikte olmak istenilen bir ilişkiyi anlatıyor. Kavgalarla ve yanlış iletişim ile dolu olan bir ilişkiyi ele alıyor. Tartışmalar sırasında kız sonradan pişmanlık duyduğu bir şey söylüyor ama bunu düzeltemiyor.

“Today Was A Fairytale”

Aslında Valentine’s Day film müziklerinde yer alan bu şarkıyı Taylor, Fearless albümüne dahil etmiş ve güzel de yapmış. 

“You All Over Me” (feat. Maren Morris)

Taylor'ın bu albüm için 'sandık'tan çıkardığı altı şarkıdan birisi ve aynı zamanda 2017 yılında sızmış olan bir şarkıydı kendisi. Neyse şarkının konusuna gelirsek, yaşadığı ilişkinin etkilerini üzerinden atamayan, ne yaparsa yapsın ondan kurtulamayıp onu hala 'her şeyiyle hissettiğini' anlatıyor. Aslında bu şarkı Taylor'ın 1989 albümünde yer alan 'Clean' şarkısıyla zıt bir temaya sahip. Clean'de kişi eski erkek arkadaşının tüm izlerini üzerinden atmayı başarabilmişken bu şarkıda ise o izler hala devam etmekte. Genel olarak güzel bir şarkı fakat henüz en sevdiklerim arasında yer alamadı kendisi. 

“Mr. Perfectly Fine”

Öncelikle şarkının konusu, kıza onu asla terk etmeyeceğine dair söz veren ama asla sözünde durmayan bir erkekle ilgili. Malum eğer bir terk etme ve verdiği sözde durmama durumu varsa o şarkının Joe Jonas'a atıfta bulunduğu düşünülüyor. Evet bu şarkının Joe ile olan ilişkisi ile ilgili yazıldığı aşikar. Taylor'ın şarkıda kullandığı dili, şarkını ritmini falan sevdim. Vault şarkılar arasındaki ilk favorim bu oldu. Sanırım en çok dikkat çeken şarkı da bu olmuş. 

"We Were Happy"

Pek de kişisel favorim olmayan bu şarkıda, erkek arkadaşına olan aşkından dolayı duyduğu suçluluk duygusu ve birlikte kurdukları hayallere değiniliyor.

That's When

Bu şarkı Keith Urban ile düet olan bir şarkı. Taylor ve Keith ses uyumunu güzel yakalamışlar ve Keith'in geri planda kalmamasına sevindim gerçekten ortaya güzel bir şarkı çıkmış. Vault şarkılarda ikinci favorim olabilir. Şarkı biten bir ilişki sonrası yaşananları anlatıyor. Taylor biraz zamana ihtiyacı olan tarafı, Keith ise onun geri dönüp dönmeyeceğini düşünen taraf. 

Don't You

Bu şarkı eski sevgilisiyle karşılan birisinin ağzından yazılmış. Kız geçmişi hatırlıyor ve canı hala yanıyor fakat karşı tarafın aynı şekilde hissetmediğini hayatına devam ettiğini görüp bunun nasıl olabildiği onu şaşırtıyor.

Bye Bye Baby

Albümün son şarkısının adının bye bye olması çok manidar olmuş. Yine bir ayrılık şarkısı olan bu şarkıda kız çocuğu çok seviyor ama sadece sevmenin yetmediğinin karşılık bulması gerektiğinin de farkında. Şu an bu şarkı pek de favorim değil fakat dinledikçe sevebileceğimi düşünüyorum.

Taylor'ın kendi tabiriyle sandıktan çıkardığı bu şarkılar, asıl albüme alınmayıp elenmiş ve sonra tekrar yeni bir versiyon yayınlanırken de elenmiş şarkılardan oluşuyor. Açıkçası çok iyi şarkılar olduğunu söyleyemeyiz, genel dinleyicinin ilgisini de çekmeyecektir büyük ihtimalle.

evermore albüm incelemesi ve yorumu

evermore tıpkı folklore gibi sürpriz bir şekilde gelen bir albüm. Fakat evermore benim için çok daha sürpriz oldu çünkü daha yeni albüm yayınlamış olan birisinden özellikle Taylor’dan asla yakın bir zamanda yeni bir albüm beklemezdim. Exile için video klip beklerken bir de baktık ki yeni bir albüm geliyor. Albümün yayınlanacağını gördüğümde şaşırdım ve hemen umarım en az folklore kadar iyi bir iştir diye düşündüm çünkü eğer öyle olmazsa Taylor aynı şeyi iki kez yapmakla eleştirilecekti. Neyse ki evermore da çok iyi bir albüm oldu. Fakat folklore efsane denilecek bir işti. Orası ayrı. Öncelikle albüme karşı önyargılıydım çünkü Taylor’a kızmıştım. Folklore 2020’nin en iyi albümü olarak gösterilip olumlu eleştiriler alırken yarattığı bu iyi havayı evermore ile bozabileceğini düşündüm ve birkaç şarkı dışında albümü dinlemedim. Çünkü Swift’in yaptığı bir işe haksızlık etmek istemiyordum. Bu yüzden albümü geçen hafta tamamen dinledim ve böyle bir yazı yazmaya karar verdim. 

Albüm alternatif, indie folk, elektro pop ve alternative rock tarzlarında olarak gösterilmiş fakat ben çoğu şarkıdan country havası da aldım. 3 ya da 4 şarkısı direkt country bile olabilir. Neyse bu teknik bilgileri işin ehlilerine bırakıyorum onlar beni aydınlatırlar. Taylor’ın vokallerine değinmek istiyorum. Yine yine yine yine çok iyi ve çok güzeldi. Taylor yıllar içinde vokallerini o kadar geliştirdi ki, eski kayıtlarını ya da canlı performanslarını dinlediğinizde bu farkı görebilirsiniz. Swift’in en sevdiğim yanlarından birisi çalışkanlığı ve sürekli kendini geliştirmesi. Kendini asla tekrarlamaması ve her yaptığı işin üzerine koyarak ilerlemesi. Bu albümde de tıpkı folklore’da olduğu gibi sesini şarkıların hikâyelerine uyarlıyor ve şarkının daha içine girip hissetmenizi sağlıyor. Ayrıca şunu da söylemek gerekir ki evermore folkloredan daha iyimser bir albüm. Yani şarkılar bence folkloredaki kadar hüzün içermiyor. Ve evet bu albüm sürekli olarak folklore ile kıyaslanmak zorunda üzgünüm.

willow: albümün ilk ve muhtemelen de son single parçası. Folklore'dan nasibimi aldım ve asla Taylordan single yayınlamasını beklemiyorum ve beklemeyeceğim. Siz de beklemeyin. İlk gün şarkıyı sürekli dinledim, destek olmak adına daha fazla dinledim. cardigan gibi harika bir lead single ve albümdeki en iyi parçalardan olmasa da güzel bir şarkı. Bunu Taylor’ın standartlarını göz önünde bulundurarak söylüyorum. Aksi halde zaten bu parçayı yapamayacak şarkıcıların olduğunu da biliyorum. Benim için dinlemesi oldukça keyifli bir şarkı ve tüm versiyonlarını peş peşe dinleyebilirim. Şarkının konusuna gelirsek Taylor ‘erkeğim’ dediği kişiyle tanışıyor, o sırada aşka hazır olmamasına rağmen âşık oluyor, tüm planlarımı alt üst edebilirsin diyor ve bir de erkeğin önceki ilişkilerinden aldığı yaralarını iyileştireceğine söz veriyor. Şarkı hep bu şekilde ilerliyor. Kısacası bir aşk şarkısı. Taylor bu aşkını söğüt ağacıyla benzetmeler yaparak anlatıyor. Şarkının sözleri ise harika bir kıvamda fakat that’s my man’den daha iyi bir söz yazabilecek bir yazar olduğunu biliyoruz Taylorcığım lütfen yapma. ☺

champagne problems: albümün ikinci parçasını Taylor erkek arkadaşı Joe ile birlikte yazmış. Taylor şarkıdaki çiftin üniversite arkadaşı ve aynı zamanda sevgili olduklarını söyledi. Şarkıda erkek kıza evlenme teklifi ediyor ve kız bu teklifi reddediyor. Sanırım erkek evlenme teklifi için kız ise ayrılmak için buluşmuş. Şarkıdaki erkek her şeyi doğru yapan, ailesine kız arkadaşından bahseden, annesinin yüzüğüyle evlenme telifi yapan mükemmel bir erkek ama kız evlenme teklifini kabul etmediği için kafadan sorunlu olarak gösterilen birisi. Kızın kişisel problemleri de var fakat bunlar önemsiz olan sorunlar. ‘champagne problems’  İngilizcede bir kalıp ve ufak tefek problemler için kullanılır. Şarkıda kızın erkeğin teklifini reddetmesini erkeğin memleketindeki kişiler ‘champagne problems’ olarak adlandırıyor. Yani bu ilişkiyi ve kızın zihinsel problemlerini önemsiz olarak görüyorlar. Taylor’ın kelimeyi bunun için kullandığını düşünüyorum. Diğer bir yandan ise erkek ailesine evlenme teklifi yapacağını söylüyor onlar da evet cevabını bekliyorlar ve bu yüzden kutlama yapabilmek  için erkek önceden şarkıda geçen Dom Pérignon isimli bir şampanya alıyor. Fakat teklifi reddedildiği için kutlama yapılmıyor ve kimse o şampanyayı içmiyor. Şampanya ayrılık olarak simgeleştirilerek problem olarak gösterilmiş de olabilir.  Şarkının sonunda ise kız erkeğe tabiri caizse züğürt tesellisinde de bulunuyor. Bir başkasını bulacaksın benim açtığım yaraları iyileştirecek, teklifini kabul edecek falan diyor. Şarkının hikayesi hüzünlü ve bence albümdeki en iyi şarkılardan birisi. Benim de sevdiklerim arasında yer alıyor.

gold rush: Taylor’ın çok çekici gördüğü, herkes tarafından beğenilmesinden korktuğu birisine yazdığı bir şarkı. Şarkıda muhatap altın madeni olarak görülüyor ve herkesin ona hücum etmesinden, onu istemesinden korkuyor ve böyle bir şey yaşanmasını istemediğini söylüyor. Bu şarkıda geçen ‘Everybody wonders what it would be like to love you’ sözü ile Lover şarkısında geçen "I'm highly suspicious that everybody who sees you wants you."  Paralellik gösteriyor ve biliyoruz ki taylor lover şarkısını Joe abimiz için yazmıştı. Ve ayrıca Taylor’ın önceki şarkılarında Joe’ya olan sevgisini ‘gold’ ifadesi ile anlattığını biliyoruz. Bu şarkıda da sevgilisini altına benzetip herkesin onu istediğini söylemiş. Taylor sen gerçek bir dâhisin, senin kadar kelimelerle güzel oynayanı görmedim. Ayrıca o nasıl bir giriş! Taylor'ın tiz ses kullanması şarkıları ayrı bir güzel yapıyor. 

’tis the damn season & dorothea: Bu iki şarkıyı birlikte ele almak istiyorum çünkü iki şarkının da hikayesi ortak. Dorothea kasabada (Tupelo)  yaşayan bir kız ve hayallerini gerçekleştirebilmek için yaşadığı yeri ve erkek arkadaşını terk ederek L.A'a taşınıyor. Bu şarkı Dorothea'nın kasabada kalan eski erkek arkadaşının bakış açısıyla yazılmış. Soruyor eski kız arkadaşına oralarda hiç beni düşünüyor musun? Aklına geliyor muyum diye? Birlikte yaptıkları şeyleri anlatıyor ama erkek kızı artık sadece evlerindeki küçük televizyondan görebiliyor. Kıza kasabaya geri dönmesi için hala geç olmadığını söylüyor. Fakat hala onun için iyi şeyler diliyor ve ayrıca Taylor folklore’daki üçleme hikayede yer alan Betty , James ve Inez karakterlerinin  Dorothea ile aynı okula gittiğini söylemişti. Bu bilginin bir şekilde işimize yaraması lazım ama bir çıkarım yapamıyorum. 

Bu şarkı albümde dikkat çeken ya da sevilen bir şarkı olmadı fakat ben dinlerken hikayesine rağmen eğleniyorum, Taylor’ın uhuuu ve Dorothea deyişi için bu şarkıyı hiç bıkmadan dinleyebilirim. Taylor’ın son iki albümünde şarkı hikayelerinin, sözlerin ve müziğin güzel ve etkileyici olması dışında ben de şarkıları dinleme isteği uyandıran bir sebep de Taylor’ın vokalleri. Her şarkısında eşsiz bir vokal yapıyor. 

 'tis damn season şarkısı da Dorothea kızımızın ağzından yazılmış. Kız kasabaya Noel tatili için geri dönüyor, hafta sonunu eski erkek arkadaşıyla birlikte geçiriyor. Fakat daha sonra sahte arkadaşlarının yanına geri dönüyor. 

tolerate it: Bu şarkı ben de birazcık my tears ricochet etkisi yaratıyor. Sözler ya da konusuyla alakası yok ama nedense şarkıların bana verdiği hüzün benziyor.  Birazcık diyorum zaten çünkü ricochet folklore albümünün efsanelerinden olan çok güzel bir şarkı. Bir kere konusu ve yazış tarzı çok ilginç. Bir ölünün ağzından şarkı yazmak sadece Taylor'ın aklına gelebilecek bir şeydi. Öhöm neyse asıl şarkımıza dönelimmm. Taylor bu şarkıda bir aşk ilişkisini anlatmış ama daha çok tek taraflı yaşanan bir aşk yani bi nevi platonik aşk diyebiliriz. Kız erkeği her şeyden çok seviyor fakat erkek karşılık vermiyor, kızın sevgisine sadece tahammül ediyor. Çok iç burkucu değil mi? Konusu klişe gelse de, Taylor’ın hikayeyi anlatışı vokalleriyle birleşince çok iyi bir ilişkisi olan beni bile derinden etkilemeyi başarabildi. Sanki şarkıda anlattığı durumu yaşıyormuş gibi üzdü beni.  Zaten Taylor’ın şarkılarıyla bağlantı kurabilmek için yaşamaya gerek yok. Öyle bir anlatıyor ki sanki o durumu yaşamış gibi hissedip empati yapmaya başlıyorsunuz. Bu şarkı albümdeki kişisel favorilerimden.

No body no crime: Taylor’ın HAIM grubuyla yaptığı düet şarkı. Düet olup ama düet olmayan bu şarkını hikayesi ilginç ve dinlemesi oldukça keyifli. Taylor’ın şarkı yazabilmesi için o olayı yaşaması gerekmediğini kanıtlayan şarkılardan birisi. Çünkü bu şarkı bir cinayeti ve onu örtbas etmeyi anlatıyor. Şarkıda Taylor'ın yakın arkadaşı Este kocasının onu aldattığını düşünüyor ama elinde bunu ispatlayabileceği somut bir kanıtı yok. Este bir gün Taylor ile sürekli buluştukları yere gelmiyor ve kayıplara karışıyor. Taylor bunun üzerine Este'nin evine gidiyor ve metresinin eve taşındığını görüp kocasının Esteyi öldürdüğünü düşünüyor ama ispatlayamıyor bunun üzerine Taylor da Este'nin kocasını öldürüyor ve tekne yardımı ile cesedi denize atıyor. Herkes metresten şüpheleniyor çünkü o sırada kendisine hayat sigortası yapmış ama yine kimse ispatlayamıyor. 

happiness: ismi mutluluk olan bir şarkının bu kadar mutsuz olması çok güzel bir ironi. Şarkı adının aksine bir ayrılık şarkısı. Anlatıcı eski sevgilisine birlikteyken mutlu olduklarını ve aynı zamanda ayrıldıklarında da mutlu olacaklarını söylüyor. Bu şarkı benim için çok yavaş o yüzden albümde en sevdiklerim arasında yer almıyor. 

coney island: Albümde yer alan ve gerçek bir düet diyebileceğimiz şarkı. Taylor’a bu şarkıda The National grubu eşlik ediyor. Şarkı birbirlerini sürekli ihmal eden ve artık ayrı olan bir çiftin geçmişe dönüp neden ayrıldıklarını sorgulamasını anlatıyor. İkisi de kendini suçlu buluyor ve karşılıklı özür diliyorlar. Albümün en iyi şarkılarından birisi.

ivy: Şiir gibi sözlere sahip bu şarkıda anlatıcı kadın evli olmasına rağmen bir başkasına aşık ve aşık olduğu kişiye sesleniyor. Kadın kocasını sevmiyor, evlilikleri sırf başkaları istediği için gerçekleşmiş. Kadın aşık olduğu kişiyle birlikte olmak istiyor ama eğer kocası onları öğrenirse kendisine zarar vermesinden kokuyor. Taylor şarkıyı çok masum ve yumuşak bir sesle söylüyor ki ortada bir sadakatsizlik olmasına rağmen kadının çaresizliğini hissediyorsunuz ve siz de üzülüyorsunuz. Bence bu şarkı albümdeki en iyi şarkılardan birisi ve benim kişisel favorim. 

cowboy like me: Bu şarkıda zenginlerle paraları için birlikte olan iki dolandırıcının birbirine aşık olmasını anlatıyor. Şarkıda geçen bir daha asla sevmeyeceğim sözü çiftin birbirinden başka kimseyi sevmeyeceklerine dair bir söz olabilir diye düşünüyorum. Bu şarkı için albümün en iyilerinden diyemem ama ama ben dinlemeyi çok seviyorum bunun sebeplerinden birisi de country tarzında olması. Ayrıca şarkının arka vokalliğini Mumford & Sons grubunun solisti Marcus Mumford yapıyor.

long story short: albümde çoğunlukla hayali karakterlere ve kurgusal olaylara yer verilse de bu şarkının kişisel olduğunu düşünüyorum. Yani Taylor’ın hayatı ve yaşadıkları ile ilgili. Şarkıda öncelikle kendini içinde bulunmak istemediği bir savaşta bulmasını ve kötü zamanlar geçirdiğini anlatıyor (2016 olayları), bu yüzden de kendine yakın gördüğü ilk kişiyle sevgili olduğunu (Tom) ve bunun yanlış kişi olduğunu söylüyor. Uzun lafın kısası kötü şeyler yaşadım ama artık her şey normale döndü diyor ve kendisi için doğru kişiyi bulduğunu (Joe) ve onunla kendini güvende hissettiğini anlatıyor. Şarkı için hayatındaki kötü dönemi özetleyen ve şu anki hayatını anlatan bir aşk şarkısı diye biliriz. Bana göre albümün en iyi parçalarından. Taylor’ın söz yazarlığını ve hikaye anlatıcılığını yine zirveye çıkardığı bir parça ve dinlemesi keyifli.

marjorie: Taylor’ın opera sanatçısı olan ve 2003 yılında vefat eden büyükannesi (annesinin annesi) Marjorie Finlay hakkında yazdığı bir şarkı. Taylor şarkıda büyükannesi ile olan anılarını ve onun öğütlerini anlatıyor ve Marjorie’nin ölmesine rağmen hala onunla birlikte olduğunu, kafasında yaşadığını söylüyor. Şarkının köprü kısmında onu özlediğini söylüyor. Şarkının sözleri çok güzel ve oldukça duygusal. Taylor’ın vokallerine değinmeme gerek bile yok. Şarkıyı çok sevsem de benim için dinlemesi zor. Beni başka yerlere götürüyor ve iyi hissettirmiyor. Ayrıca şarkının arka vokallerinde büyükannesinin sesi de kullanılmış. 

closure: Kendisine yanlış yapmış olan birine bir sesleniş var. Anlatıcı onu inciten kişiden bir mektup aldığını söylüyor. Mektupta onu teselli edici sözler yazmış ama anlatıcı bu hareketini sahte ve gereksiz buluyor. Anlatıcı bu yanlışı affetmiyor ama bu yanlışa takılıp kalmayacağını ve daha iyi olduğunu söylüyor. Acaba bu champange promblems şarkısında evlilik teklifi reddedilen erkek olabilir mi? Sanki onun ağzından yazılmış hissi uyandırıyor.

evermore: Bu şarkı Taylor’ın Bon Iver grubundan Justin Vernon ile düet yaptığı bir şarkı. Şarkının ana konusu depresyon ve bu kişi depresyondan asla kurtulamayacağını düşünüyor. Şarkının ikinci köprü kısmını Swift ve Vernon birbirini teselli eden iki çift gibi söylüyorlar. Benim için bir exile olamayan bu şarkı henüz albümde ısınamadığım şarkılardan birisi, yorum yapmak için erken şarkıya haksızlık yapmak istemiyorum. 

Son olarak albümle ilgili şunu söyleyebilirim ki, öyle kolay hazmedebileceğimiz bir albüm değil. Sözlere oldukça şiirsel ve anlaması zor. Herkese yine sözlük açtıran bir albüm oldu. folklore'un kız kardeşi olan bu albüm folklore gibi efsane değil ama asla kötü de değil. Taylor'ın kariyerinde yaptığı en iyi işlerden birisi olarak yerini alacak. Şunu da söylemek isterim ki Taylor sen gerçekten çok çalışkan, çok zeki ve çok yetenekli birisi. Sürekli kendini yenileyen ve her zaman daha iyisini yapmayı hedefleyen biri. Gerçek sanatçı dediğin de böyle olmalı zaten. 

💗

Taylor Swift "The Man" Klip Analizi.

Öncelikle Taylor Swift sen sürekli kendini geliştiren bir sanatçısın! Her zaman söyledim ve hala söylüyorum; zeki ve oldukça yetenekli bir kadınsın, idolsün...

Bu yazıdaki amacım klibin baştan aşağıya analizini yapmak değil, en çok dikkatimi çeken ve en beğendiğim yerleri sizlerle paylaşmak istedim.

Hadi Başlayalım!

Evet bu sahne! Öyle bir yaraya tuz bastın ki Taylor... Bazı erkekler gerçekten bunu sürekli yapıyor. Metro, otobüs, dolmuş, sinema.. mekan hep değişiyor ama hareket hep aynı. Bir de uyardığın zaman küfür etmişsin gibi bakmaları yok mu...

Taylor'ım, canım, sen muhteşemsin! Eski albümlerinin haklarına sahip olamamasına yaptığı bu göndermeye bayıldım. Duvardaki "Kayıp! Bulursanız Taylor Swift'e Getirin" yazısı ve 🛴 giremez tabelası ile Taylor'ın göndermenin alasını yaptığını düşünüyorum. Taylor bu konularda çok iyi. Şahsi fikrim şu ki;  aşkı,çiceği, böceği bıraksın daha çok bunlarla gelsin. 

Bu sahnede Taylor'ın The Man'e "Daha seksi ve daha sevimli" olmasını söylemesi şahane bir ayrıntıydı. Çünkü sürekli kadınlardan istenen budur. Daha seksi ol. Daha fazla izlen. Daha fazla kazan. 🤦

Ve son olarak The Man'in Taylor olması...

İzlerken adamda bir gariplik sezdim, yüzü tuhaf geldi ama hiç Taylor olabileceğini düşünmedim. Gerçekten beklenmeyeni yaparak herkesi şaşırttı. Zaten muhtemelen böyle bir şey olmasaydı linç yiyebilirdin Taylor'ım. 

Kendi oynadığı, kendi yönettiği, senaryosunu kendi yazdığı harika ve çok anlamlı bir klip olmuş. 

Taylor şarkıyı klibe çok güzel yansıttı. Eğer erkek olsaydı yaptığı her şey alkışlanırdı, erkek avcısı diye yaftalanmaz, kimse arkadaşlarını sorgulamaz, ayrılık şarkısı yazıyor diye ağır eleştiriler almazdı. 

Taylor klipte birçok Easter Eggs dediği ipucuları olduğunu söyledi. Bunlara değinmek istemiyorum çünkü bazı hayranlar öyle şeyleri kombine edip ortaya garip fikirler atıyor ki... unutmak istiyorum.

Son olarak şunları söyleyebilirim: Bu klip daha önce yayınlanmalıydı. O zaman daha çok ses getirir ve rekorlar kırardı. Hatta belki de çıkış single ve klibi olabilirdi. ME'yi belgeseli izledikten sonra yermek istemiyorum fakat üzgünüm Taylorcığım, bu kliple çıkış yapacaktın. Artık senin için mağduru oynuyor falan deseler bile bayatlamış olacaktı. Artık önemi yok. Şu sektördeki ağırlığının arkasında dur. Şu albüm başka sanatçıda olsaydı neler neler yapardı belki de...

"Lover" Albüm Şarkı Hikayeleri.

Taylor Swift ilk albümlerinde her şarkısının hikayesini İnternet sayfasında paylaşırdı. Geleneğini kendi adıma bozmak istemeyip Lover albümündeki şarkıları için söylediklerini bir araya getirdim. Keyifli okumalar. 🌸 (Bazı şarkılarla ilgili Taylor açıklama yapmadığı için onları ekleyemedim)

I Forgot That You Existed

"Bu ilk şarkıyla bizi "reputation" döneminden çıkarıyorum. Bu dönem benim için itibarımı kaybetmem ve bununla ilgili yaşadığım şeylerle alakalıydı. Bu şarkı omuz silkerek çatışmayı çözümlemiş bir şekilde reputation defterini kapatıyor. Şarkı "Pekala, sanırım artık umurumda değil çünkü var olduğunu unuttum" diyor."

Cruel Summer

"Bu şarkı yaz romantizmi ve onun özlem ve gizlilik gibi katmanları olabileceği hakkında yazdığım bir şarkı. Çaresizlik ve acı unsurlarını bulunduran bir ilişki içinde olma fikrini ele alıyor, henüz sahip olmadığınız şeye özlem duyuyorsunuz, tam yanı başınızda ama uzanıp alamıyorsunuz. Şarkı en sevdiğim şarkı sözlerini barındırıyor ve şarkıyı yazmak oldukça eğlenceliydi. Jack ve Annie [Clark] şarkıyı ve birçok enstrümanı yaptılar. Bu şarkıyı yazmak eğlenceliydi ve bunu çok sevdim. Jack ve ben köprüler yapmayı seviyoruz. Tıpkı ‘Out of the Woods’daki köprülerin şarkının en önemli tarafı olması gibi- bu konsepti tekrar gözden geçirdik."

Lover

"Bu şarkıyı albümün ismi olarak seçtim çünkü bu albümle birlikte yapmaya çalıştığım şeyler için harika bir örnek teşkil ediyor. Birçok açıdan eskimeyen ve itiraf hissi veren müzik yapmak istedim. Bu şarkıyı tek başıma yazdım. Jack Antonoff  yapım aşamasında bana yardım etti. 1970'lerin düğün sahnesinde çalınabilecek bir şarkı yapmak istedik."

The Man

"Hep böyle bir şarkı yazmak istedim. Bir kadın yerine erkek olsaydım kariyerimin ve kariyerimle ilgili medyada çıkan haberlerin nasıl olacağını düşünürdüm. Tıpatıp aynı şeyleri yaşasaydım, aynı başarıları elde etseydim, aynı sevgili geçmişine sahip olsaydım nasıl olurdu? "

The Archer

"Bu dürüst, duygusal, hassas ve kişisel bir şarkı. "

I Think He Knows

"Aslında, özgüven fikri etrafında düşünüyordum. Özgüven hakkında ı bir şey var; kibirli değilsindir ya da ukala değilsindir. Fakat şöyle insanlar vardır ki, içeri girerler ve havalı olma gereksinimi duymazlar çünkü içlerinde kendilerinin kontrol edemedikleri bir ışık vardır. Böyle birisiyle tanıştığınız zaman "Neden o tarafa yürümek ve o kişiyle konuşmak istiyorum ki?" diye düşünürsünüz. Açıklayamam ama bu seviyede bir şey. Bazı insanlar kendilerini tanıyor gibi gözüküyorlar, bununla ilgili övünmeye de ihtiyaç duymazlar. Ve bence bu çok değişik bir şey, ifade edemiyorum. Neyse, şarkıyı bu konuyla ilgili yazdım.  Şarkıda 16. Cadde'den bahsediyorum, burası eskiden şarkılar yazdığım Nashville şehrindeki bir cadde. Yayın evlerinin olduğu bir sokak. Eğer rastgele bir numara seçtiğimi düşünüyorsanız, seçmedim."

Miss Americana & The Heartbreak Prince

"Bu şarkı bizim çılgın siyasi dünyamız ve eşitsizliklerle ilgili bir şarkı. Şarkıda okul metaforunu kullandım. Tüm o söylenenlere rağmen sizi gerçekten fark eden ve önemseyen bir insanı bulmakla ilgili olmasını istedim. Ve şarkıdaki amigo sesleri aslında bana ait. (Go! Fight! Win!)"

Paper Rings

"Paper Rings'i eski sesler fikrinden yola çıkarak yazdım. Hiçbir modern sesi kullanmak istemedik. Bu şarkı gerçek aşktan ve eğer gerçek aşkı bulmuşsanız muhtemelen bu aşkın sembolünün ne olduğunu umursamadığınızı anlatıyor. Hayatınızı birlikte yaşayacağınız birisini bulmuşsanız maddi şeyler sizin için bir anlam ifade etmez."

Cornelia Street

"Bu şarkıda yaşanan şeyler, o sokakta yaşanan anılardan oluşuyor. Orada bir daire kiralamıştım ve tüm bu nostalji hakkında şarkı yazmak istedim. Anılarımızı, o anıların yaşandığı yerlere bağlarız. Özellikle romantik olan anılarımızda yaptığımız bir şeydir.  Bu şarkıyı belli bir yerde yaşanmış anılara geri dönüp bakmak hakkında yazmak istedim. En sevdiğim şarkılardan birisi oldu. Bu şarkıyı tek başıma yazdım."

Death by a Thousand Cuts

"Netflix'de "Someone Great" adında bir film izledim. Film iyi bir duygusal romantik komedi, 8 ya da 9 yıl sonra biten bir ilişkiyi anlatıyor... Filmi izlerken ağladım, sonra bir hafta kadar rüyalarımda filmin aynısını yaşadığımı gördüm, aynı şeyler başıma geliyordu. Bir gün uyandım ve şöyle söyledim: "Aman Tanrım, hemen bir ayrılık şarkısı yazıyorum".  Karakterlerin dinamiklerini baz alarak şarkı sözlerini kafamda oluşturmuştum. Jack ile birlikte stüdyoya girdik ve "Death by a thousand cuts diye adlandırdığım şarkının sözlerini yazdım" dedim. Yani bu şarkıyı yazdım, stüdyoda kaydettik."

Soon You’ll Get Better

"Bu yazması çok zor olan bir şarkıydı çünkü şarkı şuanda yaşadığım bir şeyle ilgili. Ben 13 yaşındayken babam kanser olmuştu ve iyileşmişti ve öyle uzun bir süreç değildi. Fakat annemle işler daha farklıydı. Bu şarkı birçok açıdan özel bir şarkı, Jack ile birlikte kaydettik. Jack o zamanlar Dixie Chicks ile birlikte çalışıyordu. Bunu yapmamı sağlayan grup onlar. Bunu yapmamı sağlayan bir avuç sanatçı var. Dixie Chicks bana güçlü bir kadın sesine sahip olabilmeyi, müzikte ne istediğini söyleyleyebilmeyi, feminen bir estetikle yaşayabilmeyi öğretti. Ve müzisyenlikleri, enstrümanlarını çalma biçimleri enstrüman çalmamı sağladı. Aslında  Jack'e dedim ki, "Lütfen bu şarkıyı Dixie Chicks'e çalabilir misin? Bu benim ve ailem için çok özel bir şarkı ve hayatımın çok büyük bir parçasını oluşturuyorlar ve acaba belki arka plan vokalleri söyleyebilirler mi ya da isterlerse çalabilirler?" Ve sonra Jack şarkıyı onlara çaldı ve gerçekten duygusal yanını gördüler ve şarkıyı söyleyip, keman ve banjo çalmak istediler. Yani bu şarkıda duyduğunuz arka vokaller takıntılı olduğum Dixie Chicks grubuna ait."

You Need to Calm Down

"Bu, toplumumuzda olumsuzluğa çok fazla enerji ve emek harcayan birçok farklı insanı nasıl gözlemlediğimle ilgili ve bana şöyle düşündürüyor: 'Sakinleşmeniz gerekiyor, çok fazla stres yapıyorsunuz.' "

ME!

"Bu şarkı bir kutlama gibi ve çok eğlenceli. Şarkının melodisi hakkında düşünürken şarkının amacının şöyle bir şey olmasını istedim, "Çok akılda kalıcı bir melodi, insanların aklında dönüp durmasını istiyoruz"  Ve istediğim şey insanları kendileri için mutlu etmekti çünkü herkesin  bazı konularda kelimenin tam anlamıyla çok evhamlı, güvensiz ve endişeli olduğunu düşünüyorum. Bence farklı olduğumuz gerçeğini pekiştiren bir şarkının aklımıza takılmasının bir yolu olmalıydı. Yani tabii ki "Ben özelim" diyen bir sürü şarkı var fakat ancak son zamanlarda "Ben, ben olduğum için özelim" diyen şarkı duymadım."

Daylight

 ‘Daylight’ı albümün son şarkısı olarak seçtim çünkü geçmişteki acıları ve zararların farkında olduğunu fakat bunların sizi tanımlamadığını anlatıyor. Bana göre, ‘reputation’ gece vakti gibi bir albümdü. ‘Lover’ ise gün ortası gibi bir albüm. Bu şarkıyı tek başıma yazdım. Bir fikir keşfettim: Birisinin gitmesine izin vermek en önemli adımdır. Hayatınızın en kötü zamanında aşkı ya da arkadaşlığı bulabileceğinizi fark ettim.

Taylor Swift'in, Tim McGraw'dan 1989'a Olan Yolculuğu.

 Billboard tarafından hazırlanan Taylor'ın kariyer yolculuğunu çevirip kendi yorumlarımı da katarak paylaşmak istedim. Liste sadece Billboard kapsamındaki başarıları baz alarak oluşturuldu. 

-

19 Haziran 2006

Taylor Swift'in ilk Single'ı "Tim McGraw" Big Machine Records etiketiyle yayınlandı. Şarkı Billboard'un "En İyi 100 Şarkı" listesinde 20 hafta boyunca yer aldı ve bu listede 40 numaraya kadar yükseldi. "En İyi 100 Country Şarkısı" listesinde ise 6 numaraya kadar yükseldi.

Youtube Kanalım

Youtube Kanalımda Taylor'ın Türkçe alt yazılı videolarını bulabilirsiniz.

Link:  http://bit.ly/2mDpcjR

PS: Kesinlike %100 doğru çevirdiğimi iddia etmiyorum. 
Ben de öğrenme aşamasındayım hatalar olabilir, affola :)

Taylor'ın En Sevdiğim Fotoğraf Çekimleri.

Merhaba, Taylor'ın eski çekimlerine ait yeni bir fotoğrafının yanınlanması sonucunda o çekimleri ne kadar sevdiğimi ve özlediğimi fark ettim. Bu farkındalığın sonucunda ise böyle bir yazı yazmak istedim. :)

10- Teen Vogue  2011